Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şubesi, Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nde çalışanlara dönük baskı ve mobbing basın açıklaması ile protesto edildi. Hastane önünde yapılan açıklamaya çok sayıda sağlık emekçisinin yanı sıra SES Eş Genel Başkanı Sıddık Mehmet Akın da katılım sağladı.

‘HAKLARINI SAVUNACAĞIZ’
Açıklamada ortak basın metnini okuyan SES Adana Şube Başkanı Erol Eren, emekçilerin haklarını savunmayan, üyelerine adaletsiz uygulamalarla baskı yapan sendikaları eleştirerek, emekçilerin hukuki hakları savunacaklarını ve sağlık emekçilerinin sonuna kadar yanında olacaklarını vurguladı. Eren, “İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret, adil bir vergi sistemi, halk için, emek için bütçe güvenceli, iş güvenceli gelecek için omuz omuza verelim. Emekten yana bir bütçe için uğraşırken bizler toplu sözleşme masalarında bizleri mağdur eden haklarımızı savunmayan emekçileri sermayeye peşkeş çeken sendikalar basit hesaplar peşinde koşup üyelerimize baskı kurmakta yer değişikliği, servis değişikliği gibi adil olmayan uygulamalarla tehdit etmekte uygulamakta ve beraber örgütlenme çalışmasına çıkmaktadırlar. Emeğin ve emekçinin hakkını savunmayı bilmeyen sendikacılığın nasıl yapıldığından habersiz olan sari sendikanın literatürümüze astın üste mobbingi gibi bir kelime kattığı için de şaşkınlık içindeyiz” diye konuştu.
‘ORTALAMANIN GERİSİNDEYİZ’
Eren’den sonra söz alan SES Eş Genel Başkanı Sıddık Mehmet Akın, Sağlık Bakanlığı bütçesinin OECD ve Avrupa Birliği ortalamalarının çok gerisinde kaldığını, Dünya genelinde sağlık bütçelerinin genellikle yüzde 13-14 civarında olduğuna işaret etti. Akın, Türkiye’de bu oranın sadece yüzde 6 seviyelerinde olduğunun altını çizdi. Bu bütçenin kamu sağlık kurumlarına değil, büyük oranda şehir hastaneleri gibi sermaye odaklı projelere ayrıldığını belirten Akın, “Ücretsiz, nitelikli, erişilebilir ve anadilinde sağlık hizmetine yönelik bir bütçe yok. Sağlık emekçileri ise kamu emekçileri içinde en düşük ücretlerle çalıştırılmaya devam ediliyor” dedi.
‘BU SUÇTUR…’
30 Kasım’da “Bütçeden Payımızı İstiyoruz, Geçinemiyoruz” sloganıyla Ankara’da yapacaklarını etkinliği anımsatan Akın, sendikal örgütlenme özgürlüğüne yönelik baskılara da değinerek, bazı idarecilerin sağlık emekçilerini belirli sendikalara üye olmaya zorladığını ve bu tür uygulamaların Türk Ceza Kanunu’na göre suç olduğunu anlattı. Akın, “Liyakatsiz yöneticiler, çalışanları zorla bir sendikaya üye yapmaya çalışıyor. Bu baskılar iş barışını bozar, sağlık hizmetlerinin niteliğini düşürür” ifadelerini kullandı.

‘ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ÇAĞRISI’
Akın, idarecilerin liyakat esasına göre seçilmesi gerektiğini belirten Akın, bu kişilerin emekçilerin haklarını ve halkın ihtiyaçlarını dikkate almadığını,sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunların temelinde liyakatsiz idarecilerin olduğunu savunarak, “Sağlık hizmetlerinin niteliğini artırmak ve çalışma barışını sağlamak için idarecilerin çalışanlar tarafından seçimle belirlenmesi gerekiyor” dedi. SES’in 30 yıllık mücadelesiyle sendikal örgütlenme özgürlüğünü güvence altına aldığını belirten Akın, emekçilere şu çağrıda bulundu: “Hiçbir emekçi, baskılara boyun eğmesin. SES, demokratik ve hukuksal mücadeleyle yanlarında olmaya devam edecek.”

Akın, örgütlü mücadele ve dayanışma vurgusu yaparak sözlerini tamamladı.