Nefis;
Yusuf suresi ﴾53﴿ “Yusuf peygamber dedi;Yine de ben nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis, rabbimin acıyıp koruması dışında, daima kötülüğü emreder.”
Peygamber dahi nefsini temize çıkarmamış. Aksi kibir olur.
Fecr suresi ﴾27﴿ “Ey mutmain olmuş nefis!
﴾28﴿ Sen O’ndan razı O da senden razı olarak rabbine rücu et(dön).
﴾29﴿ Böylece has kullarımın arasına sen de dahil ol.
﴾30﴿ Cennetime gir!”
Nefsi izah eden ayetlere bakıldığında;
- Daima kötülüğü emreder,
- Eğitildiği, arındığı takdirde methedilmeye mazhar, cenneti hak eden razı olunmuş hale gelir.
İki tarafı keskin bıçak gibidir.
Buradaki en mühim tehlike nefsin peşinde koşarken hevanın ilah olması;
Furkan 43. “Gördün mü o hevasını, arzularını ilah edineni?”
Fahri Razinin beyanı vechile; lezzetler üçe ayrılır;
‘1. Ruhani lezzetler
- Nefsani lezzetler
- Bedeni lezzetler’
Bunların üçü de lazım. Yalnız birini ihmal etmeden.
Nefsani hazlar gelip geçer onu son zannedip orada takılmamalı. Ruhani lezzetler artar sonsuz olana bağlanır yolun sonunda. Eğer insan nefsinin emrinde yaşar ise hevası ilahı olur, orta yolu tutacağız. İfrat tefrite kaçmadan. Nefsimize hak yolda hizmeti sevdirmeye çalışalım, bir kelime de olsa Kuran’ı Kerim’den biliyor isek onu tebliğ etme çabası içinde olalım. Ve öyle sonlandırma gayretinde olalım. Arzuları ruhanileştirme hedefimiz olsun. Haftanın yarım gününü hak yola ayıralım.