Perakende toplumun can simididir. Ailelerin geçim kaynağıdır. Holdinglerin günlük nakit ihtiyaçlarını karşılayacakları alan değildir. Zincir perakendecilikte ilk başta yüksek cirolar göze hoş gelse de sonu iyi gelmez. Çünkü yapı, fiziğe aykırı.! Devlet aslen tedbir almalı. İşyeri açılıp kapanma sürelerinin kısa olması iyi değil klasik iktisad da. Bunu için;

- Kalsik iktisadî sistemde üçlü sac ayağı vardır bu yaşatılmalı; herkes kendine bir kimlik belirlemeli; Ya imalatçı, ya toptancı, ya perakendeci. Ve dahi bu ruhsatlar renkleri farklı olmalı
- “Toptan Fiyatına Satış”, “Fabrika Satış Mağazası” men edilmeli
- Perakendede de sayısız mağaza açma yetkisi verilmemeli serbest piyasa bu demek değil. Sınırsız hürriyet herkesin zararına dır. Başkasının hürriyeti başladığı yerde bizim hürriyetimiz biter. Mesela; günlük 1.000 TL ciro yapan dükkân. Bundan beş tane olduğunu farz edelim. 5.000 TL/gün. %30 perakende kârı 1.500 TL/gün. Bir aileye rahatlıkla yeter de artar.

- Her şeyde bir sınır vardır fizikte. Mesela bir kurşun kalem en fazla 2 metre yaparsınız. Velev 10 metre yaptınız ama taşınamaz, kullanılamaz. En az da 3 cm yaparsınız daha azı ile yazamazsınız. Dolayısıyla her şeyin kendi içinde alt-üst sınırları vardır. Bir başka örnek; 70 numara ayakkabı yapar mısınız? Evet ama kim giyecek? Olsa da sadece vitrinlik olur.
- Rakamlara aldanmamak lazım. Şişme ayrı büyüme ayrı dır.
- Perakendede de sınırlar var. Yüksek yüksek rakamlar perakende cirosu fiziğe aykırı. Tıpkı kalem ve ayakkabı örneğinde olduğu gibi. Evet yapar mısınız yaparsınız ama yaşamaz. Bu her şey için geçerli. Toptancılıkta da imalatta da. Hepimiz sınırlar içinde yaşamaya alışacağız. Yoksa fizik fizikliğini yapar.