İskenderun Emek ve Demokrasi Güçleri, Sağlıklı Yaşam Parkı’na yaptıkları basın açıklaması ile HTŞ’nin denetimindeki Suriye’de Alevilere dönük katliamlara tepki gösterdi. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada ortak basın metnini platform adına İHD İskenderun Şubesi Eşbaşkanı Coşkun Selçuk okudu.
‘HALKLAR TEHDİT ALTINDA’
HTŞ’nin Suriye’de yönetimi devraldıktan sonra 60 yıllık Baas rejiminin baskılarını ve uygulamalarını adeta Alevilere, Dürzilere ve Hıristiyan topluluklara fatura edercesine, IŞİD vahşetini aratmayacak şekilde “soykırım saldırılarına” başladığını ifade eden Selçuk, “Alevilere yönelik şiddet, tehdit, kaçırma, infazların had safhaya ulaştığı ve Alevilerin sadece inançsal kimlikleri üzerinden ciddi tehlike altında oldukları görülmektedir. Sadece son birkaç gün içerisinde Lazkiye ve Tartus’da büyük bir Alevi katliamı yaşanmaktadır, Bütün dünyanın gözü önünde sivil insanlar katledilmektedir. Katiller, ailelerin, kadınların, çocukların katledilme görüntülerini çekip pervasızca paylaşmaktadır. İnsanlık adına utanç verici olan görüntülerde insanlar önce Alevi oldukları için aşağılanarak hakaret ediliyor sonrasında da katlediliyor. Yine Kürtlere, Dürzilere ve Hıristiyanlara yönelik tehdit ve baskılar da devam etmektedir” dedi.
‘EŞİT VE ÖZGÜR BİR SİSTEM KURULMALI’
“Ortadoğu ve Suriye’de emperyalist müdahaleden kurtulmanın tek yolu halkların, inançların birlikte yaşayacağı eşit özgür demokratik bir sistem kurmaktır” diyen Selçuk, taleplerini şöyle sıraladı: “Suriye’de yönetimi devralan HTŞ’nin Alevilere, Kürtlere, Ezidilere, Dürzilere, Süryanilere ve diğer Hıristiyan azınlıklara yönelik soykırıma varan saldırılarını ve inanç merkezlerinin tahrip edilmesini önlemek için harekete geçin. Suriye’de Baas rejimi ve HTŞ döneminde işlenen ağır insan hakları ihlalleri ve soykırım suçlanını araştıracak bağımsız hakikat ve adalet komisyonlarının kurulmasını sağlayın. Halkların bir arada, demokratik ve barışçıl şekilde yaşamasının yolunu açacak demokratik bir sistemin kurulmasına destek olun.Suriye’de yaşanan Alevi katliamını ve katilleri kınadığımızı, Ortadoğu’da yaşanan insanlık suçlarını kabul etmeyeceğimizi ve Suriye’de demokrasinin egemen olduğu eşit özgür bir yönetimden yana olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz.”