Dünyadaki iktisadi varlığın büyük kısmı azınlığın elinde.
Osmanlıda büyük sermaye küçük sermayenin işine giremezdi. Hatta bakkal odun, kömür, sebze satamazdı. Sebze ve meyveyi manav satacaktı, odun ve kömürü oduncu satacaktı. Bir bölgeye her isteyen istediği iş yerini açamazdı. O bölgede ihtiyaç var ise açabilirdi.
Toptancı, imalatçı perakende satış yapamazdı. Hâlâ bunu devam ettiren esnaflar var tebrik ederiz. Şimdi imalatçı pazarda tezgah açıyor. Kumaş fabrikası takım elbise üretiyor. Bu olmaz, olmamalı.
Devletin görevi adil rekabeti muhafaza etmektir. Bu temin edilir ise işsizlik sorunu klamaz. Sosyal dengeyi bozan memurokrasi biter
YOLSUZLUĞUN TOPLUMA ZARARLARI
Gün geçmiyor ki bir yolsuzluk haberi ile sarsılmayalım. Bu da bir terör. Sokrates şöyle der; dünya ihtiyaçlarımıza yeter arzularımıza yetmez....






