Gözyaşı; salikler(Bir yolda giden. Belli bir yol tutup giden.Bir tarikat yolunda olan.)için baha biçilmez manevi bir hazinedir.Gözyaşı; kalbin hassasiyetle, rakikliğine bir delildir. Salikin tekamülüne bir işaretdir.Gözyaşı; Hak yolcularının Mevlaya yaklaşabilmeleri için yegane sığınakdır.Gözyaşı; İç’in, tehassür(Hasret çekmek. Elde edilmesi istenilen ve ele geçirilemeyen şeye üzülmek) ifadesi ve gözün niyazıdır.Gözyaşı; Nedamet manasını taşır, Mevlaya bir nevi tövbedir. Aşkın derüni (iç) hislerini coşduran kelimesiz ve sadasız lisanıdır.Gözyaşı; Arifin kalbinin tercümanıdır. Mağfiret için Mevla’nın kullarından istediği istirhamıdır. Hakk’ın rahmetini tahrik ve merhametini celbeder. Günahkarların sıdk ve ihlas ile Rabblarına eyledikleri ubudiyet incisinin daneleridir. Yokluğa erenlerin saadet sermayeleridir. Öyle bir sermaye-i sadefdir ki, rahmet, merhamet ve mağfiret habbelerini içinde taşıyan seyyidü’l-istiğfar ve tevbe-i nasühdur.Gözyaşı; Günahların gufranıdır.
Muhlis’in habbe-i ihlasıdır. Asîlerin kurtuluş ipidir.Gözyaşı; Hulasa, vuslata erenlerin yegane istinatgahıdır (dayanağıdır).Abdülkadir Geylanî kuddise sirruh buyurur;Ey aziz! Darda kalmak, biraz sıkışmak şart… Darda kalmayan can u gönülden yalvaramaz; çıkış kapısı aramaz. İşte bu gerekçe iledir ki, sana deriz;Iztırar alnını, aciz ve zillet toprağına değdirmedikten sonra ve göz bulutlarından, hasret ve nedamet yağmuru yağdırmadığın müddet, özlediğin manevi hayatın hoş nebatı bitmez.Zilletini, acizliğini bilenlere ne mutlu! Gereği ile amel edenlere ne mutlu!
Gözyaşı dökebilenler ne mutlu kişilerdir!Gözyaşı Ariflerin, aşıkların sürmesidir! Mevla için akıtılan bir gözyaşı, sırasına göre dağlar kadar yapılan ibadetlerden daha üstündür. Gözyaşı manevi hayatın anahtarıdır. Gözyaşı kalb-i selime vasıl olanların süsüdür.(MUSA TOPBAŞ EFENDİNİN KALEMİNDEN)