Adana Büyükşehir Belediyesi yanında bulunan Heykelli Park içerisinde bir araya gelen DİSK Çukurova Bölge Temsilciliği üyeleri burada basın açıklaması yaptı. Açıklamayı DİSK üyeleri adına DİSK Genel iş Adana 2 No’lu Şube Sekreteri Kadriye Erbil, kadınlar olarak, emeklerine sahip çıktıklarını söyledi. Eşit işe eşit ücret, kadın cinayetleri ve şiddete karşı mücadele, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması, ILO’nun 190 sayılı Sözleşmesi’nin onaylanması ve bakım yükünü kadınların üzerinden alacak kamusal sosyal politikaların hayata geçirilmesi için mücadele yükselttiklerini belirten Erbil, “Geçen yıl 8 Mart’ta yaptığımız açıklamada, “Cumhuriyet’in İkinci Yüzyılını Emeğin ve kadınların yüzyılı olarak inşa edeceğiz” demiştik. Şimdi bu sözümüzün arkasında durduğumuzu bir kez daha göstermek için yeni bir adım atıyoruz” dedi.

2024’ten bu yana toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin katlanarak büyüdüğünü anlatan Erbil, “Kadın cinayetleri arttı, hayat pahalılığı ve kadın yoksulluğu durdurulamaz seviyelere çıktı.Kadın işsizliği katlandı. 2025’te ise bir kez daha emeğimizi karşılıksız bırakacak, bizi eve hapsedecek, yoksul bırakacak, şiddete açık hale getirecek politikalara olan ısrardan vazgeçilmedi. Biz kadınlar, 8 Mart’a giderken hayat pahalılığına, düşük ücretlere, güvencesiz istihdam politikalarına ve ayrımcılığa karşı itiraz sesimizi yeniden yükseltiyoruz. Hem çalışma hayatında hem de görünmeyen ev içi emeğimizdeki eşitsizliklere, güvencesizliğe, baskılara, şiddet ve tacize karşı birlikte duruyoruz” şeklinde konuştu.

Erbil taleplerini şöyle sıraladı:
“İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararından derhal vazgeçilip Sözleşme ve 6284 sayılı Kanun etkin bir biçimde uygulanmalıdır.
25 Haziran 2021’de yürürlüğe giren ILO 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi Türkiye hükümeti tarafından onaylanmalı ve uygulanmalıdır.
Toplumsal cinsiyet temelli suçlarda, kadın cinayetlerinde cinsiyetçi iyi hal, tahrik indirimi gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir. Cezasızlık politikalarına hemen son verilmelidir.
Nafaka hakkının gaspına yönelik tartışmalara son verilmelidir.
Kadınların bakım emeği yükünün üzerinden alınması için kamusal sosyal politikalar hayata geçirilmelidir.
Kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri merkezleri yaygınlaştırılmalı, herkesin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır.
Çalışma hayatında kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılıklar terk edilmeli, güvenceli ve insana yakışır işler yaratılmalıdır.
İktidarın politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimleri yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır.
Yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyetin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.
Eşit işe eşit ücret politikası hayata geçirilmeli, her işyerinde uygulanması için denetleme mekanizmaları oluşturulmalıdır.
Biz kadınlar, haklarımızı savunuyor, eşitlik, özgürlük ve adalet için sesimizi yükseltiyoruz! Kazanılmış haklarımıza saldıranlara karşı eşitlik, özgürlük ve adalet taleplerimizle yaşamı durduruyoruz!”