Fransa’da aydınlanma adı altında victor hugo ve jan jak Russo tarafından akım başlatıldı. Kant, hegel, karl marks da işin içinde.
Güya imparatorluklar bitecek halklar kendi yöneticilerini kendileri seçecekti.
Öyle mi oldu analiz edelim delilleri ile:
—O zamandan bugüne savaşlarda 100 milyona yakın insan öldü
—100.000 insan kayıp
—Organ mafyası, fuhuş köleliği gibi gayr-i insani kavramlar tanıdık
—Onlarca milyon insan mülteci konumunda
—Doğa tahrip oldu
—Kürk uğruna türler yokoldu
—Nice siyasî cinayetler, darbeler, işkenceler işlendi
—Bütün dünya nüfusunun serveti 3-5 ailenin elinde
—Terör, fuhuş kazanç kapısı haline geldi
Sistem, doğan her çocuğun;
-İLAÇ şirketlerine
-Bozuk GIDA sektörüne
-Güdümlü MODA sektörüne
-Güdümlü MEDYA, MÜZİK, SANAT sektörüne
-Kontrollü TÜKETİM sistemine
-FAİZ çarkına
hizmet edeceği şekilde dizayn edildi.
Yani doğan köle olarak doğuyor. Dünya basın ağaları, banka ağaları ile tanıştı. Rüşvetin kurumsallaştığı zenginleşen bürokrasi fakirleşen halk kavramı ile tanıştı.
Hülasa, böyle gelmiş ama böyle gitmez.