ADANA
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Adana Şubeleri, 21 Şubat Dünya Anadili Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, anadilinin bireyin kültürel ve kimliksel gelişimi açısından vazgeçilmez olduğunu belirterek bu hakkın önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurguladı. İnönü Parkı’nda yapılan açıklamaya, kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılırken; açıklamada ortak basın metnini Eğitim Sen) Adana Şube Başkanı Fatih Toprak okudu.

ANADİLDE EĞİTİM TALEBİ
Toprak, “Anadilimiz, çocukluk dönemimizde dünyayı anlamlandırmamızı sağlayan en önemli araçtır. Eğitimde anadil hakkı, toplumsal eşitliğin sağlanması için temel bir gerekliliktir. Bu hakkın tanınmaması, bireyin kimliğinin reddedilmesi anlamına gelir” dedi. Türkiye’de farklı dillerin uzun yıllardır baskı ve asimilasyon politikalarına maruz kaldığına dikkat çeken Toprak, “Milyonlarca öğrenci hala anadilinde eğitim hakkından mahrum bırakılıyor. Anadilinde eğitim hakkının güvence altına alınması, demokratik ve eşitlikçi bir toplum için zorunludur” diye konuştu. Çok dilli eğitimin demokratik bir toplumun temel taşlarından biri olduğuna işaret eden Toprak, “Eğitim sisteminde tek dilliliği esas alan uygulamalar, pedagojik ve psikolojik sorunlara yol açmaktadır. Çocukların eğitimde dil engeliyle karşılaşmaması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Eğitim Sen olarak, hükümeti bu konuda somut adımlar atmaya çağırıyoruz” diye belirtti.Sözlü Kültür Tarih Edebiyat Araştırmaları Derneği (SÖZDER) adına konuşan Mehmet Yardımcı, Kürtçe için anadilde eğitim ve kamuda da tanılmasını istedi.

DEM Parti Adana Örgütü öncülüğünde, 21 Şubat dolayısıyla yapılan açıklamada, “Toplumsal barışı sağlamanın yolu dil barışından geçer” diye mesajı verildi. İnönü Parkı’nda yapılan açıklamada Açıklamada Kürtçe metni DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Helin Kaya, Türkçesini ise DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir okudu.
HATAY
İHD İskenderun Şubesi, 21 Şubat Dünya Anadili Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, tüm anadillerine özgürlük talep etti. Dernek binası önünde yapılan açıklamada çok sayıda insan hakları savunucusu katılırken, basın metnini İHD İskenderun Şubesi Eşbaşkanı Coşkun Selçuk okudu. Anadillere dönük baskılara dikkat çeken Selçuk, “Her bireyin doğal hakkı kendi anadili ile eğitim alması ve dünya ile iletişim kurması hakkının ivedilikle hayata geçirilmesini talep ediyoruz” dedi.

MERSİN
Mersin’de ise Sanatolia Kolektif Atölyeleri, İ̇HD, Eğitim Sen ve Özel Öğretmenler Sendikası, Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Türkçe ve Kürtçenin Kurmanci ile Kurmancki lehçelerinde yapılan açıklamada, üç dilde yazılı “21 Şubat Dünya Ana Dili Günü kutlu olsun pankartı açıldı. Açıklamada sık sık, “Zimanê me rûmeta me ye” ve “Anadilde eğitim engellenemez” sloganları atıldı.
‘DİL ÜZERİNDEKİ TEKÇİ POLİTİKALAR KALDIRILMALI’
Açıklama metninin Türkçe kısmını okuyan İHD Şube Mersin Eşbaşkanı Gazi İnci, anadilinin önemine vurgu yaparak, anadilde eğitimin temel bir insan hakkı olduğunu kaydetti. Ulus devlet anlayışının anadilde eğitim taleplerinin önündeki en büyük engel olduğunu belirten İnci, “Ulus devlet anlayışı asimilasyoncu, tekçi ve yasaklayıcı bir anlayışla ana dilinde eğitim taleplerini reddetmektedir. Ulus devlet anlayışı bir toprak parçası üzerinde yaşayan bütün bireylerin ‘tek dili’ konuşmaya, eğitim görmeye ve diğer faaliyetlerini sürdürmeye zorlamaktadır. Diller üzerinde tekçi ve asimilasyoncu politikalar ve zor aygıtları kaldırılmalıdır. Halkların kendi dillerinde konuşma, eğitim alma, yaşamlarını ve kültürlerini devam ettirmeleri sağlanmalıdır. Dilsel ve kültürel çoğulculuk ile toplumların barış içinde bir arada ve özgürce yaşamaları sağlanabilecektir” diye konuştu.
‘ANA DİLİNDE EĞİTİM HAKTIR’
Açıklamada Kurmancki kısmını okuyan Nebil Birtek, anadilde eğitimin çocuklar üzerindeki etkisine değinerek, “Bir çocuğun ilkokul 5’inci sınıfa kadar ailesinden öğrendiği dilden kopması ve resmi dili öğrenerek bilime, sanata, kültüre ve eğitime erişmeye zorlanması hem çocuk haklarının ihlali hem de pedagojik olarak çocuğun ruhsal, sosyal ve duygusal dünyasının parçalanması anlamına gelmektedir. Farklı dil ve lehçelerin seçmeli ders olarak okutulması yetersiz bir hak olmasının yanında bu dilleri seçmek ve okulda öğrenmek neredeyse imkânsız hale getirilmiştir. Yeterince öğretmen atanmaması, bir sınıfta en az 10 öğrencinin o dersi seçmek zorunda oluşu, eğitim araç ve gereçleri ile ders kitaplarının eksikliği, çocukların ve velilerin ders seçim dönemlerinde haberdar edilmeden idarenin uygun gördüğü çoğunlukla da dini içerikli derslere çocukların yönlendirilmesi gibi zorluklar nedeniyle bu hak bile kullanılamamaktadır” dedi.

‘ANADİLDE EĞİTİM HAKKI’
Açıklamayı Kürtçe okuyan Şükran Aktaş ise, Türkiye’de Kürt dili üzerindeki baskılara dikkat çekerek, iktidarın TRT6 ve seçmeli dersler gibi düzenlemelere gitmesinin anadili bağlamındaki hak taleplerini karşılayacak düzeyde olmadığını belirtti. Yaşamın her alanında Kürtçenin ciddi engelleme ve baskılarla karşılaştığını ifade eden ŞükranAktaş, “Mülki idari makamlar olmak üzere birçok idari karar ile Kürtçe tiyatro, sinema, konser ve benzeri kültürel etkinlikler yasaklanmaktadır. Geçtiğimiz aylarda başlayan ve Kürt Meselesinin çözümüne yönelik bazı görüşmeler ile tartışmalar toplumda beklentilere yol açmakta; bu beklentilerin en önemlisi ise ana dilinde eğitim hakkının tanınması meselesidir. Türk Devleti Kürt meselesinin çözümüne yönelik sorumlu bir davranış sergileyerek başta anadilde eğitim hakkı olmak üzere; diller üzerindeki yasakçı anlayışına son vermelidir” ifadelerini kullandı.
Basın açıklaması Sanatolia Kolektif Atölyeleri sanatçılarının çaldığı erbaneler ve stranlar eşliğinde sona erdi.