Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, “Halk için bütçe, vergide adalet, insanca yaşayacak asgari ücret için birleşelim” sloganıyla İnönü Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. mekliler Güç Birliği Platformu da Heykelli Park’ta bir araya gelerek İnönü Parkı’na kadar yürüyüp, açıklamaya katılım sağladı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada Emekliler Güç Birliği Platformu adına Ömer Uz, kısa bir konuşma yaptı.
‘İNSANCA YAŞANACAK BİR ÜCRET BELİRLENSİN’
2008 yılında 5510 Sayılı Yasa ile emeklilerin aylık bağlanma oranlarının aşağı çekildiğini ifade eden Uz, o dönem aylık bağlanma oranı yüzde 74 iken şuanda yüzde 35’lere kadar düştüğünü anlattı. İktidarın, emeklileri; açlığa, yokluğa ve yoksulluğa mahkum ettiğini belirten Uz, bu durum karşısında emekliler olarak bir araya gelip, mekliler Güç Birliği Platformu mücadele ettiklerini sözlerine ekledi. Aylık bağlanma onlarının 2008 yılı öncesine dönülmesini talep eden Uz, bu ülkede emeklilerin emeklerine dikkat çekerek, “Bizim emeğimizi hiç kimse inkar etmemelidir. Sadece emekliler değil; yaşlılar, engelliler, dul ve yetimler olarak bu ülkede açlık, yokluk ve yoksulluk yaşıyoruz. İnsanca yaşam için bir ücret belirlenmesini istiyoruz” dedi.
BİRLEŞME ÇAĞRISI
Son olarak ise ortak bası metnini Adana Emek ve Demokrasi Güçleri adına Emek Partisi Adana İl Başkanı Suat Nacar okudu. Asgari ücret tartışmalarına değinen Nacar, iktidarın; asgari ücretlilerin yine açlık sınırının altına mahkum edildiği bir yıl olarak hedeflendiğini söyledi. İktidarın IMF’nin tavsiyesi ile “sefalet zammına” hazırlandığını belirten Nacar, “En son TCMB başkanı Fatih Karahan da yüzde 25 oranında bir zammın enflasyonla uyumlu olacağını söyledi. Yüzde 25’lik asgari ücret artışı demek; ücretleri enflasyon karşısında hızla eriyen emekçinin açlık sınırına, sefalete mahkum edilmesi demektir. Yarısına yakını asgari ücretli olan, geri kalanının ücretleri de asgari ücret zamlarına göre düzenlenen milyonlarca emekçinin ‘nefessiz kalması’ demektir! Yüzde 25 zam demek, ‘enflasyonla mücadele’ diyerek emekçileri sefalet ücretinde eşitleyen iktidar sopası 2025’te de emekçinin kâbusu olsun, emekçi gün yüzü görmesin demektir! Ücret kayıplarını telafi etmeyen asgari ücret zammı demek, Türkiye sermayeye cennet, düşük ücretlilere cehennem olsun demektir!Bir yandan emekçilere sefalet ücretleri dayatılırken emeklilere bunların da altında aylıklar reva görülüyor. Emeklilerin ellerinde kalan tüm hakların sermayeye aktarılması için planlar yapılıyor. İnsanca yaşanacak bir asgari ücret ve bütün ücretlerin en az yoksulluk sınırına çekilmesi için birleşelim!” diye çağrıda bulundu.
‘HALK İÇİN BÜTÇE’
Nacar son olarak şöyle konuştu: “Bu ülke bir avuç iktidar bürokratının, yandaş, işbirlikçi sermaye gruplarının, holdinglerin, vurguncuların, soyguncuların, para babalarının, suç örgütlerinin çiftliği değildir. Bu ülke, emeğiyle hayatta kalmaya çalışan, alın teriyle geçinen emekçilerindir! Emekten, demokrasiden, barıştan yana olan herkesi, ülkemizi uçuruma, emekçileri savaş, sömürü ve işsizlik cenderesine sürükleyen bu iktidar programına karşı birleşmeye çağırıyoruz.Bu savaş bütçesine karşı, sağlık ve eğitim başta olmak üzere emekçilerin, halkın yararına bir bütçe için birleşelim! Düşük ücretlere, vergi soygununa karşı; halk için demokrasi, halk için bütçe.”






