Dünyadaki iktisadî krizlerin tarihine bakıldığında son yüzyıldaki krizler çok büyük farklar arz ediyor. Çoğu doğal değil.
- Son yıllarda dünyada oluşturulan “organize perakendecilik”adı altındaki “perakende kapitalizmi”orta sınıfı mahvetmiştir
- Eskiden “senet ve açık hesap” vardı. Onu da bir avuç yalancı bitirdi
- Söz ve seneti kaybeden piyasa kurtuluşu bankalarda aradı. Bankalar da yaralı bir balinaya saldıran köpek balığı misali çalıştı
- Eskiden paranın yönetimi devletlerde idi. Sonra özelleştirmeler oldu. Milyonların mevduatları birkaç kişiye emanet edildi. Daha önce hayalinde dahi göremeyecekleri parayı özel banka sahiplerine devrettiler. Onlarda amaçları dışında kurnazca yollara tevessül ettiler, devletçilik oynadılar. Halbuki egemenlik bölünme kabul etmez. Ve malum son’lar.

Çare;
- Mutlaka perakende/toptancılık sektörü aslına dönmeli. Orta sınıf güçlendirilmeli. Bakkalcılıktan sıyrılıp modern marketçiliğe geçilmeli. Standartlar belirlenmeli
- Senet, açık hesap tekrar canlandırılmalı. Bu da cezai müeyyidelerle kontrol altına alınmalı. Senet alıp vermek o kadar kolay olmamalı
- Adaletsiz vergiler kaldırılmalı
- Bankacılık devletleştirilmeli. Paranın kontrolü devlette olmalı. İşletme devlet-özel olabilir. Madem kefil oluyor o zaman devlet bu işi yapar.

- Memuriyette yarı özel sistemler kurulabilir veya hizmet satınalımına gidilebilir. Mer’i(geçerli olan) yapıdaki memur anlayışı çökmüştür. Devlet ne de olsa maaşımı ödeyecek. İnek sağılsa da sağılmasa da bir tas çorba gelecek, bilinçaltı anlayışı bize çok zarar vermekte
- Devlet, kooperatifçiliğin, sanayiciliğin, ihracatın önündeki engelleri kaldıran sistemler geliştirmeli
- Mesleki eğitim, özel eğitim kurumları canlandırılmalı. Okul ile üretim beraber olmalı.
- Sinemada ticaret, el emeği teşvik edilmeli.